Anasayfa / ZA / Dış Ticaret Politikası ve Vergiler

Dış Ticaret Politikası ve Vergiler

Genel Görünüm:
İstihdamın artırılması, teknoloji ve teknik bilgi transferinin sağlanması, işgücünün beceri ve niteliklerinin yükseltilmesi gibi amaçlar doğrultusunda ülkeye doğrudan yabancı yatırım çekilmesi hükümetin temel önceliklerindendir. 2017’nin ilk çeyreğinde Devlet Başkanlığı görevini Jacob Zuma’dan devralan Cyril Ramaphosa’nın koyduğu temel hedeflerden birisi 5 yıl içinde 100 milyar ABD doları tutarında DYY’ın ülkeye çekilmesidir.
 
Sunduğu gelişmiş lojistik, teknolojik ve finansal altyapının yanı sıra, ülkenin başta Sahra-altı Afrika olmak üzere kıtaya açılan bir ticaret kapısı olması, çeşitli ülke grupları ile olan STA, gümrük birliği ve tercihli ticaret düzenlemeleri kapsamındaki pazara giriş avantajları, özellikle Gauteng eyaletinin Afrika içinde en yüksek harcanabilir gelir düzeyine sahip nüfusu barındırması gibi etmenler birçok uluslararası şirketin ülkeyi yatırım açısından tercih etmesine yol açmaktadır.
 
Dünya Bankası 2018 yılı İş Yapma (Doing Business) Raporu ve bu kapsamda Güney Afrika Cumhuriyeti Ülke Profili incelendiğinde, ülkenin iş yapma kolaylığı endeksinde 190 ülke arasında 82’nci sırada yer aldığı görülmektedir.
 
Ülke özellikle iş kurma (starting up a business-sıralamada 136’ncı) ve dış ticaret (trading accross borders-sıralamada 147’nci) başlıklarında karşılaştırmalı olarak geride kalırken, sözleşmelerin uygulatılması, elektriğe erişim ve gayrimenkul tescili gibi başlıklarda da sıralamada ilk 100 ülke arasında yer almamaktadır. Bununla birlikte, azınlıktaki yatırımcıların (minority investors) korunmasında 24’üncü, vergi ödemede 46’ncı, iflas/tasfiye işlemlerinde 55’inci, krediye erişimde ise 68’inci sıradadır.
 
Ülkede altyapı yatırımları devam etmekte, ayrıca özel ekonomik bölgeler (SEZs) ve teşvik mekanizmaları ile üretime yönelik yatırımların artırılması yönünde çaba harcanmaktadır. Yatırımlara yönelik tek pencere uygulaması (InvestSA) ile bürokratik süreçlerin kolaylaştırılması ve yatırımın önündeki engellerin giderilmesine yönelik iyileştirmeler yapılmaktadır.
 
Öte yandan, ülke Sahra-altı Afrika’ya yönelik transit ticaretin de ana geçiş noktalarındandır ve bu nedenle bölgeye açılan bir kapı olarak da konumlandırılmaktadır. Sanayi altyapısı gelişmiş olan ülkede tüketim malzemeleri (gıda, tekstil ve konfeksiyon, ayakkabı ve kağıt), kimyasal ürünler, madencilik alanında kullanılan makineler, ulaşım araçları ve elektrikli makine üretimi de artmaktadır.
 
Afrika kıtasının en güçlü (üretim/imalat) ekonomisine sahip olan Güney Afrika aynı zamanda Afrika’da en çok yabancı sermaye çeken ülkelerden birisi konumundadır. (https://www.thedti.gov.za/about_dti/tisa.jsp) Serbest bölgeleri de yabancı yatırım açısından cazip imkanlar sunmaktadır. (http://www.thedti.gov.za/industrial_development/sez.jsp).
 
Güney Afrika’ya yapılan yabancı sermaye yatırımlarında İngiltere (%46) önde gelmektedir. (http://www.sanews.gov.za/south-africa/sa-uk-strengthen-ties-despite-brexit)
 
Ancak, son yıllarda özellikle politik riskler, büyüme performansı ve diğer temel ekonomik göstergelerdeki bozulmanın da etkisiyle DYY girişlerinde ciddi ölçüde azalma olduğu görülmektedir. Ülke birçok GYÜ’nün aksine yurt dışında önemli DYY stoğuna sahip olup, GAC’ın yurtdışı yatırımlarının ülkeye giren doğrudan yabancı yatırımdan fazla olduğu görülmektedir
 

Yatırım & İşbirliği Alanları:
Afrika kıtasında hızlı bir ekonomik büyüme süreci yaşamakta ve bu eğilimin uzun yıllar devam etmesi beklenmektedir. Birleşmiş Milletler’in gündeminde önemli yeri olan Bin Yıl Kalkınma Hedefleri (Millenium Development Goals) sekiz başlık altında toplanmakta olup, bu hedefler içinde en önemli coğrafya Sahra Altı Afrika olarak görülmektedir. Dünya ticareti ile daha fazla bütünleşme, yoksulluğun azaltılması ve sağlık konularını da içine alan bu hedefler bölgeyi küresel ilgi odağı haline getirmiştir.
 
Güney Afrika Cumhuriyeti, Afrika kıtasının en gelişmiş ekonomisi ve birçok ülke için de giriş kapısı özelliği taşımaktadır. Ülke ekonomisinin dinamik özellikleri birçok sektörde uluslararası ticaret ve yatırım fırsatları sunmaktadır. Bu sektörler inşaat (konut, yol, altyapı), otomotiv, tekstil, bankacılık, enerji, telekomünikasyon, petrokimya, demir-çelik, madencilik, tarım gibi alanlardan oluşmaktadır.
 
GAC’de yatırım serbestleştirilmiş, işlemler basitleştirilmiş, birkaç istisna haricinde tüm sektörler yabancı yatırıma açılmış ve teşvik politikaları geliştirilmiştir. Bunun sonucunda doğrudan yatırımlarda artış beklenmektedir.
 
Dünya ekonomisinde önemli yeri olan Çin, Hindistan ve ABD gibi ülkeler de küresel gelişmelere bağlı olarak GAC ve Sahra Altı Afrika’ya bakış açılarını ve yaklaşımlarını geliştirmeye yönelmiştir. Sahra Altı Afrika’da GAC odaklı olarak yürüyen hareketliliğin 20 yıl önce Çin’deki hareketliliği hatırlatmaktadır.
 
Çin ve Hindistan’ın GAC pazarında etkinlikleri diğer ülkeleri ilerisine geçmiştir. Çin’in daha ziyade yatırım ve şirket ortaklıklarına yöneldiği, Hindistan’ın ise ülkedeki Hint kökenli nüfusu da değerlendirmeye çalışan strateji izlediği gözlenmektedir.
 
Tarım sektöründeki canlılığın, ülkemiz açısından da ilginç olabilecek karşılıklı yeni iş fırsatları yaratabileceği düşünülmektedir. Türkiye ve GAC’de zıt mevsimler yaşandığı için doğal tarım ürünlerinde karşılıklı olarak cazip pazar fırsatı bulunacağı öngörülmektedir.
 
Sanayi sektöründe;  ihracat olanakları açısından potansiyel bulunduğu düşünülen sektörler inşaat, beyaz eşya, elektrikli ev aletleri, makineler, cam ve camdan eşyalardır. Ülkede otomotiv ve yan sanayi sektöründe genel korumaya rağmen izlenen politika ile sağlanan muafiyetlerin dış ticaret ve yatırım açısından fırsatlar sunulduğu anlaşılmaktadır. 
 
Tekstil ve hazır giyim sektöründe rekabet güçlüğü bulunabileceği ve ancak üst pazar dilimlerine hitap eden moda, marka gibi unsurların öne çıktığı ürünlerde pazar şansı olabileceği düşünülmektedir.
 
Ayrıca Türk şirketlerinin inşaat sektöründe altyapı işlerine talip olabileceği ve GAC yerel yönetimlerinin toplu konut projelerine de talip olabilecekleri öngörülmektedir.
Ticaret potansiyeli bulunan sektörlerde uluslararası fuarların yanısıra ticaret heyetleri, iş forumları, seminer, konferans vb faaliyetlerine katılımın faydalı olacağı değerlendirilmektedir.
 
GAC, işsizlik ve geçmişte dezavantajlı kalmış kesimlerin haklarının iyileştirilmesi gibi yapısal sorunların aşılması gayesiyle yerli girdi ve işgücü kullanımını da içeren yerelleşme (localization) önlemlerine başvurmaktadır.
 
Yetişmiş işgücü temini ve istihdamı ile ilgili sorunların bulunduğu ülkede siyahların istihdamı ve siyah sanayicilerin yaratılmasına yönelik “Black Economic Empowerment” politikası, Güney Afrika da iş yapmayı ve özellikle yatırım planlayan firmaların dikkat etmesi gereken konular arasındadır.
 
Bu çerçevede, üstlenilecek projelerde veya yatırımlarda belirli oranda yerel siyahi personel istihdamı zorunluluğu ve ülke dışından gelebilecek çalışanların güvenliği konusuna dikkat edilmesi gerektiği hatırlanmalıdır.
güncelleme:5.12.18

Sitemizde ve uygulamamızda çerezler kullanılmaktadır. Buradan İnceleyebilirsiniz..