Genel Ekonomik Durum
GENEL EKONOMİK DURUM
Temel Ekonomik Göstergeler
2017 | 2018 | 2019 | 2020 | 2021 | |
Reel GSYİH Büyüme (%) | 7,1 | 6,6 | 6,0 | 6,7 | 6,9 |
GSYİH (milyar $) | 20,9 | 23,5 | 23,9 | 25,8 | 28,3 |
Kişi Başı GSYİH (ABD $; satın alma gücü paritesi) |
3.456 | 3.671 | 3.852 | 4.078 | 4.329 |
Tüketici Fiyat Enflasyonu (dönem sonu, %) | -0,6 | 1,3 | 2,0 | 1,5 | 1,5 |
Nüfus (milyon) | 15,851 | 16,302 | 16,766 | 17,244 | 17,735 |
Cari İşlemler Dengesi (milyar $) | -1,527 | -2,072 | -2,039 | -2,849 | -3,134 |
Kaynak: IMF, Ekim 2019
Ekonomik Yapı
Senegal, Fransızca konuşulan Batı Afrika ülkeleri arasında sınai gelişmişlik düzeyi açısından Fildişi Sahili’nden sonra ikinci sırada yer almaktadır. Bu başarının temeli, 1994 yılında başlatılan ve önceki ekonomi politikalarına göre şok sayılacak tedbirler içeren yapısal reformlara dayanmaktadır. Kamu tarafından belirlenmekte olan fiyatların serbest bırakılması ve kamu teşviklerinin kaldırılması bu tedbirlerden bazılarıdır. Ülke 2011 yılı başındaki politik sorunların da üstesinden gelerek, takip eden yıllarda özellikle altyapı yatırımları ve enerji sektöründeki sorunların giderilmesi ile yeniden hızlı büyüme trendine girmiştir.
Ülke ekonomisi tarıma dayalı olup, doğal kaynaklar oldukça sınırlıdır. Tarım sektörü halihazırda işgücünün %70’ine istihdam sağlayan en önemli sektördür. Bu nedenle ülke ekonomisi, iklim koşullarına, uluslararası piyasalardaki gelişmelere ve hammadde fiyatlarına aşırı duyarlıdır. Turizm de en önemli döviz kazandırıcı sektördür.
İhracatın çeşitlendirilmesi, cari açık, çift haneli ve giderek artan işsizlik oranı ve yoksulluk Senegal ekonomisinin başlıca sorunlarıdır. Yoksulluğun giderilmesi için yıllık en az %7 reel büyüme kaydedilmesi gerektiği belirtilmekte ancak bu oranlara ulaşılamamaktadır. Özellikle genç nüfus işsizlik konusunda daha büyük sıkıntı içindedir. Bu durum, Avrupa ülkelerine yasa dışı göç olgusunu da tırmandırmaktadır. %10 civarındaki işsizlik, sağlık koşullarının ve eğitim seviyesinin yetersizliği nedeniyle her yıl artmaktadır.
Ekonomi Politikaları
Para Birliği’ne üye olan ülkelerin para ve döviz politikaları Batı Afrika Ülkeleri Merkez Bankası (Banque centrale des Etats de l'Afrique de l'ouest, BCEAO) tarafından belirlenmektedir. 8 üye ülkede de para birimi olarak “CFA franc” kullanılmaktadır. Önceleri Fransız Frangına eşitlenen CFAfr değeri, Avrupa’da Euro’ya geçilmesinin ardından CFAfr 1.000 = €1,52 olarak belirlenmiştir. Dolayısıyla para politikasında Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) etkisi fazladır. Enflasyonun düşürülmesi ve döviz kurunda istikrar önceliklidir.
Senegal’de sermaye/kar transferi ya da yatırımların döviz cinsi para ile finanse edilmesinde bir kısıtlama yoktur. Ancak şahısların yurt dışı seyahatlerinde yanlarında çıkarabilecekleri döviz miktarı sınırlandırılmıştır. Ticari transferlerde ise böyle bir zorunluluk yoktur. Para transferleri bankalar aracılığıyla yapılabilmektedir. Değeri CIF 500.000 CFAfr’ı geçen tüm ithalat transferlerinin yetkili bir banka aracılığıyla yapılması zorunludur. Senegal’de döviz kontrolü Para ve Kredi Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir. Yurt dışına tüm döviz transferleri yetkili bankalar posta idaresi veya BCEAO tarafından yapılmak zorundadır.
Ekonomide Geleceğe Yönelik Beklentiler
Ekonomideki yapısal sorunlar ve dünya genelinde (özellikle Avrupa ve Çin ekonomilerinde) devam eden belirsizlik sebebiyle Hükümetin orta vadede hedeflediği yıllık %7-8 reel ekonomik büyüme oranlarına ulaşılması zor görünmekle birlikte; özellikle enerji, altyapı, tarım, balıkçılık, turizm, tekstil, bilgi teknolojileri ve madencilik sektörlerinde kamu ve özel sektör yatırımları istenen düzeyde gerçekleşirse daha sürdürülebilir büyüme oranlarına erişilebileceği tahmin edilmektedir. Enerji arzındaki kısıtlılık sorunu kıyılardaki petrol rezervlerinin keşfi ile çözüldüğü takdirde de ticaret ve sanayideki gelişim ekonomik büyümeyi canlandıracaktır. Çin ve Körfez ülkeleri kaynaklı yatırımların yanı sıra bağış şeklindeki yatırımlar da ekonomik büyümede etkili olacaktır.
Senegal ekonomisinin 2016 yılında %6,5 oranında büyüdüğü tahmin edilmektedir. Ekonomik büyüme için 2017 yılı öngörüsü ise %6,1’dir. Hükümetin orta vadeli, yıllık reel GSYİH büyüme hedefi %7,8’dir; ancak bu iyimser olmaktan da ötedir. Çünkü ekonominin yapısal kısıtlamaları ve daha zayıf bir dış bağlam bulunmaktadır. Bununla birlikte, özellikle enerji, altyapı, tarım, balıkçılık, turizm, tekstil ve bilgi teknolojisi alanlarındaki yüksek kamu ve özel yatırımlar, istikrarlı ekonomik genişlemenin temelini atmaya devam edecektir.
Senegal’in enerji krizi, önemli bir aşağı yönlü risk olmaya devam etmektedir. Yetkililer yine de enerji kaynaklarını iyileştirme çalışmalarını sürdürmekte olup, elektrik arzı 2011 yılından beri önemli oranda iyileşme göstermiştir. 2011’de 912 saat olan elektrik kesintisi 2016’da 73 saate düşmüştür. Bu iyileşme, ticaret ve sanayideki etkinliklere de destek olacaktır.
Açık denizdeki petrol aramaları devam etmektedir. Birleşik Krallık merkezli Cairn Enerji, 2014’te bulduğu iki önemli offshore petrolünden sonra 2015-2017 yıllarındaki açık deniz petrol arama planını takip etmektedir.
Reel GSYİH’nın 2017’de %6,8 olacağı tahmin edilmektedir. Bunda baskı altındaki dış ortamın (Euro Bölgesi’ndeki yenilenmiş belirsizlik) ve daha pahalı ithal malların (özellikle petrol) etkisi büyüktür. Bununla birlikte, altyapı inşaatı ve sanayi üretimi (fosfat ve çimento üretimi dahil) ekonomik etkinliği destekleyecektir. Çin’deki ekonomik yavaşlamadan kaynaklı dış talep daralmasının ileriki yıllarda ekonomik büyüme üzerinde daraltıcı etkisi olacaktır. Madencilik sektöründeki faaliyetler, petrol dışı emtia fiyatlarındaki ılımlı bir toparlanma ile birlikte hareketlenebilir; ama düşük seyreden demir fiyatları nedeniyle demir cevheri keşif ve üretim çalışmalarında önemli bir değişme beklenmemektedir. Bankacılık, telekomünikasyon, lojistik (hava ve deniz yolu) faaliyetlerinde artış beklenmektedir.
2017 yılında %2,1 olarak gerçekleştiği tahmin edilen enflasyonun 2018-2019 yıllarında %2,2 düzeyinde gerçekleşeceği öngörülmektedir. 2017 yılında bütçe açığının GSYİH’nin %5’ini oluşturacağı tahmin edilmekte olup, bunda hükümetin vergi tabanını genişletecek olması ve cari harcamaları rasyonalize edecek olmasının etkisi bulunmaktadır. Ülke ekonomisi üzerinde önemli bir risk oluşturan cari açığın ise 2017 yılında GSYİH’nin %5,1’ini, 2018 yılında ise %5,2’sini oluşturacağı tahmin edilmektedir.