Genel Ekonomik Durum
Temel Ekonomik Göstergeler
2017 | 2018* | 2019* | 2020* | 2021* | 2022* | 2023* | 2024* | |
GSYİH (Cari Fiyatlar -milyar $) | 58,65 | 59,01 | 60,46 | 63,46 | 66,63 | 70,17 | 73,99 | 78,28 |
GSYİH Büyüme (Sabit Fiyatlar -%) | 3,4 | 2,67 | 2,93 | 2,82 | 3,02 | 3,12 | 3,34 | 3,54 |
Kişi Başına Düşen GSYİH (Cari Fiyatlar - $) | 11 810 | 11 744 | 11 895 | 12 342 | 12 809 | 13 334 | 13 900 | 14 535 |
Tüketici Fiyat Enflasyonu (ort, %) | 1,63 | 2,31 | 2,61 | 3,1 | 3, | 3, | 3, | 3, |
Nüfus (Milyon) | 4,97 | 5,02 | 5,08 | 5,14 | 5,2 | 5,26 | 5,32 | 5,39 |
Cari İşlemler Dengesi (milyar $) | -1,77 | -1,87 | -1,95 | -2,11 | -2,22 | -2,28 | -2,53 | -2,7 |
Kaynak:IMF * Tahmini
Ekonomik Yapı
Ülkenin başlıca tarım ürünleri muz, ananas, kahve, kavun, süs bitkileri, şeker, mısır, pirinç, fasulye, patates, sığır eti, kümes hayvancılığı, süt ürünleri ve kerestedir. Sanayi üretimi ise mikroişlemci, gıda işleme, tıbbi cihaz, tekstil ve hazır giyim, inşaat malzemeleri, gübre ve plastik ürünleri üzerinde yoğunlaşmaktadır.
Tarım ve tarıma dayalı sanayiden oluşan ekonomik yapı yıllar içinde ileri teknoloji, mühendislik, yazılım, bilgisayar, elektronik, tıbbi cihaz gibi sektörlere; hizmetler sektörüne; reklamcılık, pazarlama ve mimari gibi alanlara; geleneksel olmayan tarıma ve turizme dayalı bir yapıya dönüşmüştür. 2000 yılından bu yana hizmetler sektöründe faaliyet gösteren şirket sayısı 20 kat artmıştır.
Ekonomik Performans
Uzun yıllar boyunca kaydedilen pozitif büyüme sonrasında 2009 yılında küresel ekonomik krizle birlikte ülke ekonomisi %1 küçülmüş, ancak sonraki yıllarda %4-5 büyüme kaydetmişir. GSYİH’nin yaklaşık %72’sini oluşturan hizmetler sektörü (özellikle turizm) krizden en fazla etkilenen sektör olmuştur. 2010 yılı sonrasında artan iç talep, kamu harcamaları (eğitim, altyapı projeleri ve refah harcamaları) ve tüketicilerin ve iş çevrelerinin güveninin kazanılması sayesinde ekonomi yeniden büyüme trendine girmiştir. Bu süreçte ekonomik büyümenin kaynağı imalat sanayi ve finans sektöründe kaydedilen büyüme olmuştur.
Bölgenin yaşam standardı en yüksek ülkelerinden olan Kosta Rika, yıllık 15.000 Dolar kişi başı gelir, %8,6 oranında işsizlik ve %5 civarında enflasyon ile genel olarak olumlu ekonomik göstergelere sahiptir. Geleneksel ihraç ürünlerinin yanı sıra Amerikan yatırımlarının yoğunlaştığı yüksek teknoloji alanında (mikroişlemci üretimi) ülke önemli mesafe kaydetmiştir. Turizm ülke için önemli bir döviz kaynağıdır. Diğer Latin Amerika ülkeleri ile karşılaştırıldığında yurt dışı işçi gelirlerinin ülke ekonomisinde çok yüksek bir paya sahip olmadığı (%2) görülmektedir.
Ekonomide Geleceğe Yönelik Beklentiler
2017 yılında %3,4 oranında büyüyen ülke ekonomisinin 2018 yılında %2,6 oranında büyüdüğü, 2019 yılında ise %2,9 oranında büyüyeceği tahmin edilmektedir. (IMF) Orta sınıfın tüketim harcamaları büyümeyi destekleyen en önemli unsurdur. Turizm ve inşaat sektörlerinin, ABD ve Avrupa’daki ekonomik gelişmelere bağımlılığı yüksektir. İşsizlik ve yoksulluk, sosyal hizmet harcamalarını ve dolayısıyla bütçe üzerindeki yükü artırmaktadır. Ancak özellikle Orta Amerika Serbest Ticaret Anlaşmasının (DR-CAFTA) etkisiyle yüksek teknoloji yatırımlarında daha fazla gelişme beklenmektedir.
Telekom, sigortacılık ve enerji gibi önemli sektörlerin özel girişime açılması ve altyapı yatırımlarının hızlanması ile birlikte bu sektörlerde büyüme beklenmektedir. Serbest bölge faaliyetlerine, tüketicilerin tüketim kalıplarına ve döviz kuruna bağlı olmakla birlikte ithalatta da artış öngörülmektedir. Uzun vadeli büyümeyi ise hizmetler sektörü ve imalat sanayinin performansı belirleyecektir. Hükümetin toplu konut yatırımları ve emlak talebine bağlı olarak inşaat aktivitelerinde de yeniden artış yaşanacaktır.
Tarım üretiminin 2014-18 döneminde sabit ancak verimliliğin yine düşük düzeyde kalması, hizmetler sektöründe belirsizliğin devam etmesi, hizmetler sektörü içinde en fazla büyümenin ise telekom sektöründe gerçekleşmesi beklenmektedir.
Son yıllarda giderek genişleyen dış ticaret açığının, cari açığı daha da artıracağı öngörülmektedir. Bu yapısal açık, ülkenin imalat sanayinin ithalata dayalı olduğunu ve tüketim malı üretiminin olmaması sebebiyle tüketici ihtiyaçlarının ithalatla karşılandığını göstermektedir. Aynı dönemde ülkeye yabancı yatırım girişlerinin, cari açığın kapatılmasını sağlayacağı da tahmin edilmektedir.