Genel Ekonomik Durum
Ekonomik Yapı
Kolombiya, Latin Amerika’nın 4. dünyanın 40. büyük ekonomisidir. Artan siyasi ve ekonomik istikrar ve güvenlik koşullarındaki iyileşme, Kolombiya’yı yabancı yatırımcılar için tercih edilen bir ülke haline getirmiştir. Finans sektörünün serbestleştirilmesinde, vergi toplama sisteminde ve istihdamda (fazla mesai ücreti ve kıdem tazminatı gibi) reformlar yapılmıştır. Petrol endüstrisini canlandırmak amacıyla devlete ait olan petrol şirketi ECOPETROL kısmen özelleştirilmiştir. Petrol ve madencilik dışındaki sektörlere (otel, çağrı merkezi ve serbest bölgeler gibi) yatırım çekilmesi için çeşitli politikalar yürütülmektedir. Portföy yatırımlarının ülkede en az 1 sene kalması şartı aranmaktadır. Yalnızca birkaç sektör devletin kontrolündedir.
Ülkenin başlıca tarım ürünleri kahve, kesme çiçek, muz, pirinç, tütün, mısır, şeker kamışı, kakao, yağlı tohumlar ve sebzedir. Ormancılık ve balıkçılık da gelişmiştir. GSYİH'nin %12’sini oluşturan ve işgücünün %13’üne istihdam sağlayan imalat sanayi, Medellin, Bogota, Cali ve Barranquilla kentlerinin çevresinde yoğunlaşmıştır. Sektöre büyük şirketler hakimdir. Başlıca sanayi dalları tekstil (yerel pamuk ve yün içerikli), hazır giyim ve ayakkabı, gıda işleme, tütün, demir ve çelik (bir kısmı yerel içerikli), madencilik ürünleri, otomobil montajı, kimyasallar, petrol işleme ve petrokimyadır. Geleneksel olmayan ihraç ürünlerinin ihracattaki payı ise son yıllarda artmaktadır.
Hizmetler sektörü GSYİH’nin %56’sını oluşturmaktadır. Bankacılık sisteminde son yıllarda özelleştirmeler yaşanmıştır. Hali hazırda devlete ait yalnızca bir banka bulunmaktadır. Perakende sektörünün, artan iç talep ve satın alma gücüne paralel olarak ekonomik büyümeye katkısı giderek artmaktadır. Havaalanlarının yenilenmesi ve yeni havaalanı inşaatı ile ilgili projelerin yanı sıra; turizm altyapısının (temalı parklar, iskele, kongre salonu vb) iyileştirilmesine yönelik gündemde olan projeler de büyümeyi desteklemektedir.
Ekonomi Politikaları
Kolombiya, özellikle 1990-1994 yılları arasındaki libaralleşme politikaları sonucunda gerçekleştirilen gümrük indirimleri, finansal düzenlemeler, özelleştirme ve liberal döviz kuru politikası gibi adımlarla bir serbest piyasa ekonomisi haline gelmiştir. Bu politikalar, ithalatın önündeki engelleri azaltmış ve hemen hemen bütün sektörleri dış yatırıma açmıştır. Yatırım artışı, istikrarlı ekonomik büyümenin arkasındaki en önemli sebeptir. Petrol ve doğal gaz sektörlerindeki reformlar, istikrarlı para politikaları ve ANDEAN Ticareti Geliştirme ve Uyuşturucunun Ortadan Kaldırılması Anlaşması (ATPDEA) da ihracat artışına ve ekonomik büyümeye önemli katkı sağlamıştır.
Çin’in Kolombiya topraklarında Panama Kanalı’na rakip olarak bir raylı sistem projesi geliştirmesi sonrasında Çin’in bölgedeki artan faaliyetlerinden endişe duyan ABD hükümeti Kolombiya ile imzaladığı ancak 2006 yılından bu yana onaylamadığı ABD-Kolombiya Serbest Ticaret Anlaşması’nı nihayet 2011 yılında onaylamış, Anlaşma Mayıs 2012’de yürürlüğe girmiştir.
Nisan 2011’de ise Meksika, Şili, Kolombiya ve Peru aralarında bölgesel büyümeyi destekleyici, malların, hizmetlerin ve kişilerin serbest dolaşımı ile ticaretin serbestleştirilmesini öngören Pasifik İttifakı’nı imzalamışlardır. Yaklaşık 200 milyon nüfuslu, 2 trilyon Dolar GSYİH'ye ve 1 trilyon Dolar dış ticaret hacmine sahip bir alanı kapsayan bu Anlaşma ile söz konusu ülkeler arasında gerçekleştirilecek gümrük vergisi indirimleri sayesinde bölge içi ticaretin artması beklenmektedir.
Ekonomik Performans
Tarım, hayvancılık, bazı mineraller ve endüstriyel ürünler gibi geleneksel olmayan ürünlerin ihracatında son yıllarda artış kaydedilmektedir. Bu artışta küresel talebin yanı sıra Kolombiyalı ihracatçıların önceden Venezuela’ya sattıkları ürünler için ikame pazarlar bulma çabalarının etkisi büyüktür.
Ekonomide Geleceğe Yönelik Beklentiler
İç talepteki artışa bağlı olarak perakende ve imalat sanayi sektörlerinde büyüme öngörülmektedir. Tekstil ve hazır giyim sektörlerinin küresel rekabetten etkileneceği; inşaat sektörünün büyük çaplı yatırım projeleri, artan madencilik ve enerji üretimi ve artan konut talebiyle destekleneceği; son yıllarda olumsuz hava koşulları sebebiyle azalan kahve üretiminde beklenen artışla tarım üretiminin de artacağı öngörülmekte, ancak güvenlik sorunları ve altyapı eksiklikleri nedeniyle tarımda hızlı bir büyüme beklenmemektedir. İç talepteki artış ve satın alma gücündeki iyileşme sayesinde perakende sektörünün de büyüyeceği öngörülmektedir.
2018 yılında Cari Fiyatlara göre, 333,1 milyar dolar olacağı tahmin edilen GSYİH’nın 2019 yılında 336,6 ve 2024 yılında 439,2 milyar dolar olması beklenmektedir. (IMF)