Anasayfa / CD / Genel Bilgiler

Genel Bilgiler

Coğrafi Konum

Sahra-altı Afrika’nın orta batı bölümünde yer alan Demokratik Kongo Cumhuriyeti, kuzeybatısında Kongo Cumhuriyeti, kuzeyinde Sudan ve Orta Afrika Cumhuriyeti, doğusunda Uganda, Ruanda, Burundi ve Tanzanya, güneyinde ise Angola ve Zambiya ile komşudur. Toplam yüzölçümü 2.344. 885 kilometrekare olan ülkenin, Atlantik Okyanusu’na 37 kilometre uzunluğunda kıyısı bulunmaktadır. Ekvator tarafından bölünen ülkenin üçte birlik bölümü Ekvatorun kuzeyinde, üçte ikilik bölümü ise Ekvatorun güneyinde yer alır. Başkenti Kinşasa’dır.

Ülkenin kuzeyi ve orta kısmı alçak yaylalarla kaplıdır. Güneyde ve güneybatıda ovalara karışıp birleşen yaylalarla çevrilidir. Kuzeybatıda geniş otlaklar bulunur. En yüksek dağlar Kongo-Uganda sınırında, Büyük Rift Vadisi olarak bilinen kuzey-güney hattı boyunca sıralanır. Bölgedeki iki büyük dağ silsilesi, Ruwenzari ve Virunga sıradağlarıdır. Ülkenin en yüksek noktası olan Margherika Dağı 5.119 metre yüksekliğindedir. Virunga Dağlarında bazıları hâlâ faal olan sekiz büyük volkan bulunmaktadır. 17 Ocak 2002’de Nyiragongo Yanardağı’nın lav püskürtmesi sonucunda 45 kişi yaşamını yitirmiş, binlerce insan da evsiz kalmıştır. Nyamulagira yanardağı da 2002, 2006 ve 2010 yıllarında aktive olmuştur. Büyük Rift Vadisi, özellikle de Doğu Riftleri, ülkenin coğrafi yapısının şekillenmesinde önemli ölçüde etkili olmuştur. Bu vadide yaşanan tektonik faaliyetler, özellikle ülkenin güneydoğusunun halen aktif olan volkanik dağlarla kaplı olmasına neden olmuştur. Bu jeolojik hareketler ülkenin en büyük volkanik gölleri olan gölleri Albert, Edward, Kivu ve Tanganyika Gölleri’nin oluşmasını da sağlamıştır. Volkanik dağlarla kaplı bu bölge, aynı zamanda zengin mineral yataklarına da sahiptir.

Toplumsal Yapı

Kongo’da 200’den fazla etnik grup bir arada yaşamaktadır. Bunlar içinden Bantu halkları nüfusun büyük kısmını oluşturur. Kongo’ya 10. ve 14. yüzyıllar arasında göç eden Bantular, 16. yüzyılda Avrupalıların kıtaya girişinden önce ülkenin kuzeyinde ve batısında krallıklar kurmuşlardır. Bu krallıklardan önde gelenleri, Kongo, Teke, Luba, Pende, Yaka, Lunda, Songe, Tetela ve Kuba halkları tarafından kurulan krallıklardır. Bugün Kongo’da etkili olan temel etnik gruplar, ağırlıklı olarak ülkenin merkezinde yaşayan Mongo, batıda Kongo, güneyde Luba ve Lunda, güneydoğuda Bemba ve güneybatıda Kasai topluluklarıdır.

Kongo’da en yaygın din Hıristiyanlıktır. Nüfusun %50’si Katolik, %20’si Protestan ve %10’u ise Kimbanguisttir. Kongo’nun Afrika kıtasında en fazla Katolik nüfusa sahip ülke olduğu ifade edilmektedir. Katolik kilisesi bir ibadet merkezi olmanın yanı sıra eğitim, sağlık gibi bazı çok temel hizmetleri de yerine getirmektedir. Bu nedenle halk üzerinde büyük bir etkisi olmakta ve bu durum çoğu kez halkın siyasi tercihlerini de etkilemektedir. Kilisenin bu nüfuzunun temeli, Belçika’nın sömürge yönetimi döneminde atılmıştır. Nüfusun %10’u ise Müslüman’dır. İslamiyet burada 18. yüzyılın başlarında fildişi ve esas olarak köle ticareti yapmak üzere akınlar düzenleyen Araplar sayesinde yayılmış ancak etkili olamamıştır. Müslüman nüfus çoğunlukla Maniema, Orientale ve Kinşasa eyaletlerinde toplanmıştır. Ülkede 2006 yılında yapılan Anayasa değişikliği sonucu halka din özgürlüğü tanınmıştır. Din adamlarının aynı zamanda devlet görevlerini yerine getirmesinin önünde de herhangi bir engel yoktur.

Demokratik Kongo’nun resmi dili, Belçika sömürge yönetiminin burada tesis edilmesinden bu yana, Fransızcadır. Bağımsızlığın kazanılmasının ardından da özellikle eğitimli kesimin yaygın olarak Fransızca konuşması nedeniyle ülkenin resmi dili olarak Anayasa’da yer almıştır. Fransızcanın dışında dört dil daha Anayasa’da ulusal dil olarak kabul edilmektedir. Bu diller; Kikongo, Lingala, Swahili ve Tshiluba dilleridir.

Nüfus ve Demografik Yapı

Demokratik Kongo’da nüfus yıllara göre çok büyük değişkenlik göstermiş ve 1950’li yıllardan itibaren artma eğilimini sürdürmüştür. 1990’lı yıllarda, yani bağımsızlığın kazanılmasından yaklaşık 30 yıl sonra ortalama 37 milyonluk nüfusu ile Demokratik Kongo, Sahra-altı Afrika’nın en kalabalık ülkesi haline gelmiştir. Günümüzde yaklaşık nüfus 75,5 milyondur.

Demokratik Kongo’da nüfusun dağılışına bakıldığında ülke genelinde bir eşitliğin olmadığı dikkat çeker. Ülkenin doğu sınırı ve Tanganyika Gölü çevresi daha yoğun nüfuslu iken, ülkenin güneyi daha az nüfuslanmıştır. Nüfus yoğunluğunun en yüksek olduğu eyalet, başkent Kinsaşa’dır. Kinşasa’yı yoğun göç alan Kivu eyaleti ve Maniema izlemektedir. En düşük nüfus yoğunluğuna sahip eyaletler ise Ekavator ve Shaba eyaletleridir.

Demokratik Kongo’da nüfusun yaş ve cinsiyete göre dağılımı gelişmiş ülkelerden büyük bir farklılık göstermektedir. En göze çarpan farklılık nüfusun oldukça genç oluşudur. Kadın ve erkek nüfusun oranı neredeyse eşittir. Kadınlar toplam nüfusun %49’unu, erkekler ise %51’ini oluşturmaktadır. Ortalama yaşam beklentisi ise oldukça düşüktür. Kadınlarda yaşam beklentisi 44.97 iken erkeklerde 48.47’dir.

Kentleşme, Demokratik Kongo’da giderek hız kazanmaktadır. Ülkede kent sayısı ile birlikte kentlerde yaşayan nüfus da artmaktadır. Kentlerde nüfusun artışı bir yandan doğal nüfus artışına diğer yandan da iç göçlere bağlıdır. Bu durum ülkede bir sosyo-ekonomik değişim sürecinin de başladığının göstergesidir.

Demokratik Kongo, pek çok salgın hastalık bakımından yüksek risk grubuna girmektedir. Hepatit A, karahumma, sıtma, uyku hastalığı gibi pek çok salgın hastalık nedeniyle nüfusun büyük bir bölümü risk altında yaşarken, her yıl binlerce çocuk ve yetişkin salgın hastalıklar nedeniyle yaşamını yitirmektedir. HIV (AİDS hastalığı) pek çok Afrika ülkesinde olduğu gibi Demokratik Kongo’da da önemli bir sorundur.

Siyasi ve İdari Yapı

19. yüzyılın ikinci yarısında Afrika’nın paylaşılması hız kazanırken Belçika Kralı II. Léopold da diğer Avrupa ülkeleri gibi sömürge elde etmenin gerekli olduğunu düşünerek bizzat kendisi Kongo'nun sömürgeleştirilmesi çalışmalarını başlattı. Sömürgecilik mücadelesine geç giren Belçika’nın Kongo’daki faaliyetleri tepki toplayınca Almanya şansölyesi Otto von Bismarck’ın önderliğinde Kongo Havzası’na ilişkin egemenlik haklarının görüşülmesi ve karara bağlanması için 1884-85 yıllarında Berlin Konferansı toplandı. İngiltere, Fransa, Avusturya, Almanya, İtalya, Rusya, Portekiz, İspanya, ABD, İsveç, Norveç, Danimarka, Belçika ve Osmanlı İmparatorluğu’nun katıldığı konferansta imzalanan Kongo Anlaşması ile Özgür Kongo Devleti adıyla Kongo’nun egemen bir devlet olduğu tanındı ve bu devletin mülkiyeti Belçika Kralı II. Léopold’a verildi. Ülkenin adı Serbest Kongo Devleti oldu. Bu anlaşma ile Léopold şahsi mülkü olan Kongo’da her türlü tasarrufta bulunma imkânı elde etti. Léopold Kongo’da sürdürdüğü 23 yıllık yönetim sonucunda Avrupa’nın en zengin adamlarından biri haline geldi.

19.yy sonu ve 20. yy başlarında Kongo'da direniş hareketleri kuvvetlendi ve isyanları bastırmak için gittikçe daha çok bütçe ayırmak gerekti. Diğer yandan Kongo'daki insanlık dışı uygulamalar, dışarı sızmaya ve duyulmaya başlandı. 1905'te Belçika Parlamentosu, Kongo'daki insan hakları ihlalleri hakkında soruşturma başlattı. Nihayet 1908'de Belçika Parlamentosu, II. Léopold'un Kongo üzerindeki yetkilerini kaldırdı ve ülkenin yönetimini kendine bağladı.

Belçika yönetimi döneminde Kongo, Afrika’nın en çok gelir getiren sömürgesi haline geldi. Afrika’daki hiçbir kolonide bu kadar zengin bakır, elmas ve uranyum yatakları yoktu. Özellikle mineral bakımından oldukça zengin olan Katanga eyaletinin keşfi ile mineral üretimi kayda değer oranda arttı. Öyle ki 1959 yılına gelindiğinde Kongo tek başına dünyada üretilen bakırın %10’unu, kobaltın %50’sini ve endüstriyel elmasın da %70’ini sağlar hale geldi. Ülkenin Belçika kontrolüne girişi ile birlikte 1908 yılında çıkarılan kanun ile halk ağır bir baskı altına alındı. Irk ayrımı yaşamın her alanına hâkim olurken yerlilerin yönetimin herhangi bir aşamasına katılması da engellendi.

I. Dünya Savaşı’nın ardından Demokratik Kongo’da sömürge yönetimine karşı ilk tepkiler dinsel mezhepler şeklinde ortaya çıktı. Bölgesel ayaklanmalar da I. Dünya Savaşı’nın sona ermesi ile birlikte hız kazandı. 1929 Ekonomik Bunalımı da bir dizi yeni ayaklanmayı tetikledi. 1963 yılında General Joseph-Désiré Mobutu, Kongo’da kontrolü ele geçirdi. Mobutu, bütün isimlerin Afrikalılaştırılması kampanyası kapsamında 1971 yılında da ülkenin adını “Zaire” olarak değiştirdi. Ülkede 1999 yılına kadar iç savaş hakimiyet sürdü. Lusaka Barış Konferansı 1999 yılında toplandı ve konferans sonucunda kabul edilen barış anlaşması Zimbabve, Ruanda, Uganda ve Kongo tarafından 10 Temmuz’da imzalandı. Anlaşma altı temel noktayı içermekteydi, bunlardan en önemlisi mevcut sınırları içerisinde Kongo’nun egemenliğinin taraflarca tanınmasıydı. BM Güvenlik Konseyi Haziran 2000’de Kongo’daki minerallerin yasadışı ticaretinin engellenmesi için bir komite oluşturdu. Savaşın sona ermesine rağmen ülke harap haldeydi. Savaşta üç milyona yakın insan yaşamını yitirirken milyonlarcası da açlık, salgın hastalıklar ve evsizlik ile mücadele etmek zorunda kaldı. Ekonomi de çok kötü durumdaydı. Ülkede seçimler 2006 yılında gerçekleştirildi. Arkasında güçlü bir uluslararası destek de bulan Kabila seçimin galibi oldu ve devlet başkanlığı koltuğuna oturdu.

Yarı başkanlık sistemi ile yönetilen Kongo’da savaşın 2003 yılında resmen sona ermesi ile birlikte Joseph Kabila’nın başkanlığında bir geçiş hükümeti kuruldu ve bir geçiş anayasası yürürlüğe girdi. Sivil yönetimin ülkede yeniden tesisini sağlayacak taslak anayasa, ise 18-19 Aralık 2005’te halk oylamasına sunuldu. %84 oranında olumlu oy alan anayasa, 18 Şubat 2006’da yürürlüğe girdi.

Yeni anayasanın en büyük özelliği adem-i merkeziyetçiliği ön plana almasıdır. Bunun için ülkedeki eyalet sayısı 10’dan 25’e yükseltilirken iktidarın merkezden yerel yönetimlere devredilmesinin önü açıldı. Eyalet sınırlarının belirlenmesinde etnik ve kültürel ayrılıklar ön plana alındı. Ülkedeki yönetim birimleri Bas-Uele, Ekvator, Haut-Lomami, Haut-Katanga, Haut-Uele, Ituri, Kasaï, Kasaï Oriental, Merkez Kongo, Kwango, Kwilu, Lomami, Lualaba, Lulua, Mai-Ndombe, Maniema, Mongala, Kuzey Kivu, Kuzey Ubangi, Sankuru, Güney Kivu, Güney Ubangi, Tanganyika, Tshopo, Tshuapa eyaletleri ve eyalet statüsüne sahip olmayan başkent Kinşasa şeklinde sıralanmaktadır.

Mevcut anayasaya göre merkezde yürütme yetkisi Devlet Başkanı ve Başbakanın elinde toplanmaktadır. Başbakan, parlamentoda en çok koltuğa sahip parti içerisinden, Devlet Başkanı tarafından beş yıllık süre için atanmaktadır. Eyalet düzeyinde ise vali tarafından atanan 10 kişilik Eyalet Hükümeti yürütme yetkisini elinde bulundurmaktadır. Yasama organı ise iki ayaktan oluşmakta ve bunlardan ilki olan Senato 108 sandalyeden oluşmaktadır. Senatörler, Eyalet Meclisleri tarafından beş yıl için seçilmektedir. Ulusal Meclis’te ise 500 sandalye bulunmaktadır. Bunlardan 61’i tek adaylı seçim bölgelerinden çoğunluk oyu ile seçilirken 439’u ise çok adaylı seçim bölgelerinden açık liste usulü ile beş yıl için seçilmektedir.

Yargı sisteminin başında ise Anayasa Mahkemesi yer almaktadır. Onun altında Temyiz Mahkemesi, Devlet Konseyi, Yüksek Askeri Mahkeme ve diğer sivil ve askeri mahkemeler bulunmaktadır.

Devlet Başkanı Joseph Kabila, Başbakan ise Augustin Matata Ponyo’dur.

Doğal Kaynaklar ve Çevre

Ekvator tarafından ikiye bölünen Demokratik Kongo’da iklim de buna bağlı olarak farklılık göstermekle beraber, ülke genelinde tropikal iklim hüküm sürmektedir. Yıl boyunca sıcaklık hep yüksek olup yıllık sıcaklık ortalaması 25°C’dir. Yıl boyunca gündüz sıcaklığı 30°C ila 35°C’dir, gece sıcaklıkları da nadiren 20°C’nin altına düşmektedir. Ülkenin güneyindeki yaylalarda özellikle güneydoğu Shaba’da kışlar kurak ve soğuk geçerken yazlar ılık ve yağışlıdır. Volkanik göllerin de içinde yer aldığı güneydoğudaki dağlık bölgede ise yağışlı bir iklim hüküm sürmekte ve sıcaklık çok yüksek seyretmemektedir. Dağların yüksek kesimlerinde ise sıcaklık alçak bölgelere göre oldukça düşüktür. Ekvator kuşağında yer almasının bir sonucu olarak Demokratik Kongo, yüksek miktarda yağış alır ve dünyada sağanak yağış sıklığı en yüksek olan ülkedir. Yıl içinde en çok yağış alan bölgeler ise Kongo Nehri havzası ve Bukavu’nun kuzeyinde kalan dağlık bölgelerdir. En kurak bölge ise yılın altı ayında hiç yağış almayan Shaba bölgesidir. Genelinin çok yağış alması nedeniyle, ülkede Amazon’dan sonra dünyanın ikinci büyük yağmur ormanlarına rastlanır.

Tropikal iklim, aynı zamanda yağmur ormanları boyunca akan ve bölgeyi topografik olarak domine eden Kongo Nehir Sistemini de yaratmıştır. Yaklaşık 1.000.000 kilometrekarelik yüz ölçümü ile Kongo Nehri havzası neredeyse ülkenin tümünü kaplamaktadır. Kongo Nehri yıl boyunca istikrarlı bir su seviyesine sahiptir. 2.736 kilometrelik bölümü bütün yıl boyunca ulaşıma elverişli olup, toplam uzunluğu 4.348 kilometredir. Ekvatorun hem kuzeyinden hem de güneyinden gelen pek çok koldan beslenen Kongo Nehri ve kolları, hem kıtanın önemli bir sulama kaynağı hem de önemli bir taşımacılık yolu olması nedeniyle, ülke ekonomisinde önemli bir etkiye sahiptir. Yine nehrin istikrarlı bir su seviyesine sahip olması nedeniyle hidroelektrik potansiyeli büyük olmakla beraber bu potansiyelden verimli şekilde yararlanılmamaktadır.

Bölgedeki iki büyük dağ silsilesi, Ruwenzari ve Virunga sıradağlarıdır. Virunga Dağlarında bazıları hâlâ faal olan sekiz büyük volkan bulunmaktadır. Bu jeolojik hareketler ülkenin en büyük volkanik gölleri olan gölleri Albert, Edward, Kivu ve Tanganyika Gölleri’nin oluşmasını da sağlamıştır. Volkanik dağlarla kaplı bu bölge, aynı zamanda zengin mineral yataklarına da sahiptir. Madencilik yapılmasına elverişli bu mineraller arasında en önemlileri bakır, kobalt, çinko, kalay, tantal, nobium, germanyum, cadmium, manganez ve uranyumdur.

Sitemizde ve uygulamamızda çerezler kullanılmaktadır. Buradan İnceleyebilirsiniz..